Yelda Başaran

Bazen bizi sevdiğimiz besinlere götüren şey aslında ‘midemiz’ değil, ‘duygularımız’dır. Özellikle de kaygılı, sinirli ve huzursuz hissettiğimizde duygusal açlığımızdan dolayı kendimizi birden mutfakta buzdolabının başında ya da televizyon karşısında çikolata yerken buluruz. Peki acaba bizi bu duruma getiren nedir? İşte bu haftaki yazımızda hepimizin zaman zaman yaşadığı duygusal açlık konusunda yapılacaklara değindik.

Duygusal açlık nedir?

Duygusal açlık, adı üzerinde kişinin kendini kötü ya da iyi hissettiği olumlu veya olumsuz (stres, sevgisizlik, yalnızlık) zamanlarında duygularını bir süreliğine kafasından uzaklaştırmak için kendisine keyif veren yiyecekler (abur cubur, şeker, çikolata vs.) tüketerek aşırı yeme ataklarından oluşabilecek bir yeme bozukluğudur. Duygusal yeme davranışı, olumsuz duygular yaşatan ortamlardan bir kaçış mekanizmasıdır.

Fotoğraf mekân: Radisson Blu Hotel, İstanbul Ottomare

Duygusal olarak yemek ihtiyacı neye karşı verilen tepkidir?

Duygusal yeme davranışı, kişinin yaşadığı hayal kırıkları, söylemek istediklerini söyleyememe, öfkeyi içine bastırma gibi duyguları azaltmak için verdiği bir tepkidir.

Duygusal ile fiziksel açlık arasındaki farkı nasıl anlarız ?

∆ Fiziksel açlık: Açlık hissi bir anda başlamaz, yavaş yavaş oluşur. Yemek yendikten sonra kişi acıkana kadar bir şey yemek istemez.

Kış mevsiminde kasvetli ve yorgun ruh haline sahip olmak akıllara ‘acaba kış depresyonu mu yaşıyorum’ sorusunu da beraberinde getirir. Halbuki kışı da tıpkı yaz mevsiminin güneşli günlerinde olduğu gibi hem psikolojimize hem de bedenimize iyi gelecek uygulamalarla güler yüzlü karşılamak mümkün! Peki bu nasıl mı olacak? İşte kış depresyonu yaşamamak için yapılması gereken öneriler...

Kış depresyonu nedir?

Kış depresyonu, mevsimsel duygu durum bozukluğu olarak genellikle sonbahar ve kış aylarında ortaya çıkan bir tür depresyon türüdür.

Kış depresyonunun belirtileri

∆ Duygu durum değişiklikleri: Hüzün, umutsuzluk, boşluk veya çaresizlik hissi.
∆ Enerji eksikliği: Yorgunluk, halsizlik ve enerji düşüklüğü.
∆ İştah değişiklikleri: Aşırı yeme veya iştahsızlık.
∆ Uyku bozuklukları: Uykuya dalamama, erken uyanma veya aşırı uyuma.

Kadınların korkulu rüyası olduğu kadar erkeklerde de görülebilen portakal görünümlü bir cilt problemi olan selülit aslında bir yaşam tarzı problemidir. Peki selülit neden olur, nasıl geçer, selülitle mücadelede hangi besinler bizlere yardımcı olur? Selülitten korunma yolları neler? İşte tüm bu soruların cevabı bu haftaki yazımızda...

Selülit oluşma sebepleri

∆ Genetik...
∆ Hormonlar...
∆ Kan dolaşımı bozuklukları...
∆ Dengesiz beslenme...
∆ Yanlış diyetler...
∆ Hareketsiz yaşam...

Evde veya sinemada film izlerken keyifle tükettiğimiz patlamış mısırın sağlıklı atıştırmalıklardan biri olduğunu biliyor muydunuz? Tabii yağsız ve tuzsuz yöntemlerle hazırlandığı takdirde! Peki, filmlerin vazgeçilmezi olan patlamış mısır kilo aldırır mı? Diyette serbest mi? İşte tüm bu soruların cevabı bu haftaki yazımızda, hazırsanız başlayalım...

Patlamış mısırın besin değeri

Mısır, hem vitamin hem de mineral açısından zengin bir besin kaynağıdır. İçinde bol miktarda potasyum, kalsiyum, demir, protein, sodyum, magnezyum, B6 ve B12 vitaminlerini içerir.
100 gram patlamış mısırda;
· 387 kalori
· 13 gram protein
· 74 gram karbonhidrat
· 5 gram yağ

Zayıflama programı süresince tartıya çıkmak kimileri için bir gösterge olurken kimileri için de tam bir motivasyon düşmanı. Peki sağlığımız için kilo takibi yaparken ne zaman tartılmalıyız, tartılmak için en doğru zaman hangisi? Tartı sendromu yaşamamak için neler yapmalı? İşte tüm bu soruların cevabı bu haftaki yazımızda.

10 adımda tartı sendromuna son

1- Nasıl bir tartıda tartılmalı?
Evinize alacağınız pratik kullanımlı dijital su oranı, yağ ve kas kütlesi gibi değerleri içeren akıllı tartılardan faydalanabilir, bu veriler sayesinde yaptığınız diyet ve spordan çok daha fazla verim alabilirsiniz.

2- Kaç saat açlıktan sonra tartılmalı?
Diyet sırasında en uygun tartılma şekli haftada 1 gün sabah aç karnınadır.

“Sonbaharda kendimi mutsuz ve yorgun hissediyorum. İçimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Üzerimde bir yorgunluk, bir mutsuzluk, bir motivasyon eksikliği var” diyorsanız... Bu haftaki yazımı okuyun. Motivasyon günlüğüyle, sonbaharın kurumuş yaprakları arasında yeni bir başlangıç yapabilirsiniz.

Motivasyon tanımı:

Motivasyon kişiyi belli bir amaca yönelik harekete geçiren itici bir güç, zihinsel ve duygusal bir enerjidir. Eğer yeteri kadar motivasyonumuz yoksa hem özel hem de çalışma hayatımızda istediğimiz mutluluğa ve hedeflerimize ulaşamayız.

Peki nasıl mı motive olacağız?
İşte 5 maddelik motivasyon reçetesi...

∆ Amaç belirle...
Amaç her şeydir, bir umut ışığıdır. Hayata dair bir amacınızın olması sizi depresyon motivasyon eksikliği ve can sıkıntısı gibi olumsuz duygu durumundan uzaklaştırır. Kendinize “Benim bir amacım var mı” sorusunu sorun. Bir amaç belirleyin.

Sohbetlerin kulak misafiri, gün içinde kendimize verdiğimiz en güzel ödül ve arkadaş ortamlarında ısmarlanan en ekonomik ikram içeceği hiç şüphesiz çaydır. İşte bu haftaki yazımız çay tiryakisi olup özellikle “Ben çayı şekersiz tüketemem ama şekerli de tüketip kilo almak istemiyorum” diyenler için hazırlandı.

Çayı şekersiz tüketmek için iki neden

◊ Çayın asıl tadını alabilmek için şekersiz çay tüketilmeli.
◊ Şekerli çay tüketmek vücuda ekstra kalori yüklemektir, bunun sonucunda kilo alınır. Eğer kilo almak istemiyorsanız çayı şekersiz tüketin. Böylelikle hem fazla kilolarınızı vermek hem de kendinizi zinde hissetmek daha kolay olacaktır.

Çayın kilo verme üzerindeki etkisi

◊ Metabolizma hızlandırıcı etkiye sahiptir.
◊ Kan şekeri dengesizliğini sonlandırarak açlık hissettirmeye engel olur.
◊ Kan dolaşımını hızlandırır, idrar söktürücüdür. Bu sebeplerle kilo vermeye yardımcıdır.

Güzel olmayı istemek ve bu uğurda makul bir çaba göstermek sağlıksız bir durum değil. Ama eğer zihniniz sürekli olarak güzel olmadığınız düşünceleriyle doluysa ve kusurlu gördüğünüz fiziksel özelliklerinizi takıntı haline getirip sürekli bu olumsuz duygu durumuyla boğuşuyorsanız, o zaman yolunda gitmeyen bir durum var demektir. Psikoloji biliminde ‘dismorfofobi’ adlandırılan beden algı bozukluğu diğer adıyla kendini beğenmeme hastalığı bu haftaki konumuz...

Belirtileri nelerdir?

· Vücudun belli bir kısmını aynada defalarca kontrol etmek...
· Kusurlu bulduğu vücut kısmı hakkında abartılı araştırma yapmak...
· Görünüşteki kusurlarını çevresindekilerle kıyaslamak...
· Hayali kusuru saklamak için elleri, ayakları ve duruşu kullanmak...
· Fotoğraflarının çekilmesini reddetmek...
· Çevresindeki kişileri kusurlu olduğu konusunda ikna etmeye çalışmak...