Tarkan Özvardar

Köpeklerde vücut kokusunun sebepleri

3 Nisan 2024
Köpeklerde de tıpkı bizlerde olduğu gibi vücudun en büyük organı deridir. Bizlerden farklı olarak derileri farklı uzunluk ve yoğunlukta tüylerle kaplıdır.

Köpeklerin vücutlarının büyük bir kısmında ter bezleri yoktur. Bu sebeple köpeğinizin vücudundan değişik bir koku alıyorsanız bunun olası sebeplerini farklı şekilde incelemek gerekir.

Irksal özellikler: Bazı ırklar tüy yapılarının yoğunluğuna bağlı olarak daha ağır kokabilirler. Alman Çoban köpeği, St. Bernard bunlara örnektir.

Cinsiyet: Erkek köpekler testosteron aktivitesine bağlı olarak dişi köpeklere göre daha yoğun kokabilirler. Köpekler kamuflaj algısına bağlı olarak kötü kokulu nesnelerin üzerinde yuvarlanmayı severler. Bu onların kokmalarına neden olabilir.

Beslenme: Beslenme şekillerine göre köpeklerin vücut kokusu değişebilir.

Mantar enfeksiyonları: Köpeklerde yaygın deri mantarı enfeksiyonunda ağır koku karakteristiktir.

Lezyonlar: Deri erozyonları ve enfekte yaralar vücut kokusunu değiştirebilir.

Parazitler: 

Yazının Devamını Oku

Büyükşehirlerde yaşayan köpeklerin karşılaştığı zorluklar

27 Mart 2024
Şehir merkezleri beton, araç ve insan yoğunluğunun yüksek olduğu yerlerdir. Devinim ve hareket neredeyse 24 saat yaşanır. Şehir merkezlerinde yaşayan köpeklerin de tıpkı biz insanlar gibi karşılaştığı birtakım zorluklar vardır...

- Yüksek seviyede gürültü: Kent merkezleri araç yoğunluğuna bağlı olarak gürültünün çok fazla olduğu yerlerdir. Buralarda yaşayan köpekler her ne kadar bu durumdan rahatsız olmuyor gibi görünseler de gürültü kirliliği onları rahatsız eder. Yaşadıkları durum kazanılmış çaresizliktir.

- Koklanma: Beton binaların arasına sıkışıp kalmış şehir köpekleri, onlar için en önemli duyu olan koku duyularını rahatça kullanamazlar. Bu durum en zorlayıcı noktalardan biridir.

- Park ve yeşil alanların yetersizliği: Büyükşehirlerde köpeğinizle özgürce gezebileceğiniz yeşil alan sayısı sınırlıdır. Köpekler genellikle trafik ve kalabalıkla iç içe gezinti yapmak zorunda kalır.

- Oyun ve egzersiz: Köpeklerin en çok ihtiyacı olan şeylerden biri de oyun ve egzersizdir. Kent merkezlerinde onlara özgürce oyun oynama imkânı sağlayacak alan bulmak neredeyse imkânsızdır.

- Hava kirliliği ve toksik etkiler: Şehirler hava kirliliğinin ve toksik madde miktarının yoğun ve yüksek olduğu yerlerdir. Koklayarak yaşayan bir canlı için tüm bunlara maruz kalmak rahatsız edici ve tehlikelidir.

- Kalabalık:

Yazının Devamını Oku

Yaşlı köpeğiniz için bunlara dikkat edin

20 Mart 2024
Köpeklerin yaşam süresi bizimkine göre maalesef oldukça kısadır.

8 yaşını geçmiş bir köpek için yaşlanma süreci başlamış olarak kabul edilir. 10-15 yıl ömrü olan köpeğin yaşlılık döneminde yorgun ve hassas bir organizmaya sahip olduğunu unutmamak gerekir. Tüm bu yaşlanma sürecinde genetik sebepler, beslenme ve çevresel faktörlere bağlı olarak birtakım hastalıklarla karşılaşmak olasılık dahilindedir. Köpeklerde yaşlılık döneminde görülen bazı hastalıkları şöyle sıralamak mümkündür.

Eklem hastalıkları: Yıllar boyu aktarım ve hareket mekanizmasının direği olan kemik çatı ve eklemler, yaşlanma ve hareketin azalmasına bağlı alınan fazla kilolar, sürtünme ve mineral dengelerin bozulmasıyla sinyaller vermeye başlar. Ağrılı yürüyüş, topallıklar, yatış pozisyonundan harekete geçişte zorlanmalar ve kemik deformasyonları köpeklerde yaşlanmanın getirilerindendir. Bu süreçte eklem desteği hedefli takviyelerle, ağrı kesici ve yangı giderici preparatların kullanılması gerekebilir.

Yaşlılık kataraktı: Yaşlanmayla birlikte gözün lens organının saydamlığını yitirmesi sonucunda oluşan bir durumdur. Yaşlı köpeğinizin bakışlarındaki donuk ve mat ifadenin de sebebi budur. Dostumuz özellikle karanlıkta eskisi kadar iyi bir görüşe sahip değildir ve özellikle merdiven inip çıkmada tökezlemeler baş gösterebilir. Yaşlanmanın doğal süreçlerinin sonuçlarından biri olan katarakt, operatif müdahalelerle daha iyi hale getirilebilmektedir.

Demans: Vücudun orkestra şefi olan beyinde yaşlanmaya bağlı olarak kimyası ve fonksiyonlarında azalma ve aksaklıklar oluşabilir. Yaşlı dostumuz az önce yemek yediği halde tekrar yemek isteyebilir, anlamsız havlamalar, tuvalet alışkanlıklarının bozulması ve aksi davranışlar şekillenebilir. Bilişsel algının bozulmasıyla ortaya çıkan bunama davranışları da yaşlılığın getirilerindendir.

Tiroid fonksiyon bozuklukları: Köpeklerde yaşlılıkla beraber genellikle tiroid bezinin az çalışmasıyla karakterize hipotiroidizm şekillenir. Tüylerde seyrelme ve matlaşma, derinin yapısının bozulması ve kalınlaşması, aşırı kilo alma ve harekete olan isteksizlikle fazla uyuma bu hastalığın semptomlarındandır. Bu hastalık bazı ilaçlarla desteklenerek engellenebilmektedir.

Organ yetmezlikleri:

Yazının Devamını Oku

Köpek ırklarının enleri

13 Mart 2024
Köpek ırkları dünyada çeşitliliği en yüksek ve buna bağlı farklılıkları en çok olan canlı türüdür.

Birbirinden farklı fiziksel özelliklere sahip onlarca köpek ırkının olması birçok enin de olmasına sebeptir.

En büyük: Great Dane (Danua) köpek ırkları içerisinde en yüksek köpek ırkıdır. Onu bu sıralamada İrlanda Kurt Tazısı takip eder.

En ağır: Dünya üzerinde en ağır köpek ırkı Saint Bernardlar’dır. Onları İngiliz Mastifler takip eder.

En inatçı: İnsanla iş birliği ve eğitim konularında en inatçı olan köpek ırkı Basset Hountlar’dır.

En küçük:

Yazının Devamını Oku

Köpeğinizle seyahat ederken dikkat etmeniz gerekenler

6 Mart 2024
Günümüzde çoğu köpek sahibi, artık ailenin bir bireyi olarak kabul ettiği köpeğini gittiği birçok yere beraber götürmeyi tercih ediyor.

Bu yolculuklar esnasında araba, uçak, tren ve toplu taşım araçlarını sıklıkla kullanıyorlar. Bu seyahatleri dostunuzla birlikte güvenli ve konforlu geçirebilmeniz için bazı noktalara dikkat etmeniz oldukça önemli:

- Kısa veya uzun yolculukların hemen öncesinde köpeğinizin aşırı tok olmamasına dikkat etmelisiniz.

- Hangi taşıt olursa olsun binmeden önce dostunuzun tuvalet ihtiyacını giderdiğinden emin olmalısınız.

- Seyahat esnasında köpeğinizin güvenliğini sağlamak için taşıma kutuları, kafesler ya da emniyet kemeri aparatlarından yardım almalısınız.

- Uzun seyahat planlarında köpeğinizi en az 6-8 saat aç bırakmalısınız.

- Araba ile yapılan seyahatlerde her 3 saatte bir mola vererek dostunuzun rahatlamasını sağlamalısınız.

- Yolculuk öncesi ya da esnasında veterinerinize danışmadan sakinleştirici etkisi olan ilaçları kullanmamalısınız.

Yazının Devamını Oku

Yavru köpeklere yaklaşım

28 Şubat 2024
Köpek yavruları gözleri açılıp kulakları duymaya başladığından itibaren her şeyi keşfetmeye çalışır ve merak ederler.

Dış dünyayı ve dinamiklerini anlayabilmeleri için onlara doğru kılavuzluk ederek yardımcı olmak da bizlere düşmektedir. Yavru bir köpek edindiğinizde onlar için de kendiniz için de hayatı kolaylaştırmak ve aranızda kurulacak olan bağı sağlam ve güvenli temellere oturtmak için gerekenleri şöyle sıralayabiliriz:

Sabırlı, toleranslı ve sakin davranmak: Karşınızdaki canlının tür dışı ve bebek olduğunu asla aklınızdan çıkarmayın. Yavruya olan hitaplarınızda ses tonunuzu tedirgin çelişkili ya da yüksek kullanarak onu şaşırtıp korkutmayın. Unutmayın ki köpekler vücut dilinizi çok iyi gözlemlerler, bu sebeple sakin ve kararlı vücut sinyalleri kullanarak ona yardımcı olun. Yaptığı ya da yapabileceği hata ve yaramazlıklara karşı toleranslı olun. Ceza içeren fevri davranışlardan kaçının. Onun henüz bebek olduğunu unutmayın.

Neşeli ve pozitif olun: İnsan hayatına entegre olmaya çalışırken değişkenler karşısında bocalama ve endişelenme ihtimali olan yavruya neşeli, pozitif ruh hali ve vücut hareketlerinizle ona güven verin. Sizin onda yaratacağınız pozitif motivasyon, tanımaya çalıştıkları kocaman dünyaya olan adaptasyonlarında onlara çok yardımcı olacaktır.

Endişe ve korkularına eşlik etmeyin: Dış dünya ve dinamiklerini yeni yeni tanımaya çalışan yavru köpeklerin bazı obje ve canlılardan çekinmesi ya da korkması olasıdır. Örneğin yolun kenarına bırakılmış dolu bir çöp poşetinden korkarak önünden geçmek istemeyen yavruyu yanında durup severek ya da kucaklayarak rahatlatmaya çalışmak aslen korku ve endişesini sabitlemek ya da korkusuna eşlik etmek şekline dönüştürebilmektedir. Bu sebeple o poşetin önünden motive edici sözler ve ödülle ilgi duyduğu oyuncakları kullanarak durumu normalleştirmek, yavrunun problemin üstesinden gelmesini kolaylaştıracaktır.

Yavru köpeklerinizle yeni yerler keşfedin: Evinize ve sokağınıza alışmış olan yavru köpeğinizi bildiği yerlerin dışına götürerek keşif yapmasına yardımcı olun. Yeni yerlere birlikte yapacağınız seyahatler, yavru köpeğinizle aranızdaki bağın kuvvetlenmesine neden olacak ve yavrunun sizi kılavuzu olarak görmesini sağlayacaktır. Sebepsiz veteriner kliniği ziyaretleri gibi tecrübeler de köpeğinizin hayatı boyunca birçok defa gideceği bu yeri kafasında normalleştirmesine yardımcı olacaktır.

Yavruya bol bol gözlem yaptırın: 

Yazının Devamını Oku

Köpeğimin ağzı neden kokuyor?

21 Şubat 2024
Köpeğinizin ağzından normal olmayan ya da kötü bir koku alıyorsanız bu durum, köpeğinizin bazı sağlık problemleri ile karşı karşıya olduğunu gösterebilir.

Köpeklerde ağız kokusunun en yaygın ve temel sebeplerinden biri diş taşları ve buna bağlı şekillenmiş olan diş eti hastalıklarıdır. Köpeklerde diş taşlarının oluşması, yanlış besleme, besin kaynaklarının farklılığı, köpeğin ağız ve diş sağlığının hayvan sahibi tarafından ihmal edilmesiyle baş gösterir. Özellikle yumuşak besinlerle ya da karbonhidrat ağırlıklı beslenen köpeklerde diş taşlarının oluşma olasılığı oldukça yüksektir. Diş taşları ve tartarlar, şekillenip kütlesel olarak arttıktan sonra diş etlerinin çekilmesi ve diş eti hastalığının başlamasına sebep olurlar. Diş eti hastalıkları tedavi edilmediği ve önlem alınmadığı takdirde önemli enfeksiyonlara ve diş kayıplarına neden olarak, dostumuzun ciddi şekilde enfeksiyona yakalanması ve diş kayıplarına bağlı beslenme ve sindirim bozuklukları yaşamasına neden olur. Bu sebeplerden ötürü köpekleri doğru besin kaynaklarıyla doğru şekilde beslemek, pişmiş kemik, kanatlı hayvan kemikleri gibi diş etlerini travmatize edecek, diş kırıklarına sebebiyet verecek ve enfeksiyona yol açacak besinlerden kaçınmak doğru olacaktır. Aynı zamanda veteriner ziyaretleri esnasında varsa oluşmuş olan tartarların hekim tarafından temizlenmesi, ağız solüsyonlarının kullanılması ve haftada iki kez köpeğin dişlerinin fırçalanmasıyla bu problemin önüne geçmek mümkündür. Köpeklerde kötü nitelikli ağız kokusunun sebebi, her zaman diş eti hastalıkları ve tartarlar olmayabilir. Üst solunum yolu enfeksiyonları, akciğer enfeksiyonları, solunum yollarında yabancı cisimlerin sebep olduğu enfeksiyonlar, ağızda oluşabilecek olan tümoral oluşumlar, diş çürükleri gibi hastalıklar da köpeklerde yoğun ağız kokusunun nedeni olabilirler. Bu tip olgulardan şüphelenildiği takdirde hemen bir veteriner kliniğiyle diyaloğa geçilip dostumuzun hekimi tarafından muayene edilmesi gerekmektedir. Yine yemek borusu ve midenin enfeksiyonları, akut ya da kronik olan sindirim sistemi hastalıkları da ağız kokusuyla karakterize olabilir. Bu nedenle köpeğimizde rahatsız edici bir nefes kokusu hissedersek sindirim sistemi problemlerini de göz ardı etmemeliyiz. Bağırsaklar ve midede yaşayan bazı parazitlerin yoğunluğu da köpeklerde ağız kokusuna sebep olabilir. Bu nedenle köpeğimizin düzenli olarak paraziter muayenelerinin yapılması ve rutin ilaçlanması önemlidir.

Köpeklerde nefesin kötü karakterli olmasının haricinde değişik karakterli olması da bazı ciddi rahatsızlıkların habercisi olabilir.
- Köpeğin nefesinde idrar gibi amonyağa benzer bir koku alıyorsak ciddi böbrek hastalıkları şekillenmiş olabilir.
- Eğer dostumuzun nefesi meyve gibi ve tatlı bir koku ile karakterizeyse diyabetin habercisi olabilir.
- Kötü kokunun yanı sıra buna eklenen iştahsızlık, kusma, gözün beyaz kısmı ve diş etlerinde sararma ile karakterize semptomlar söz konusuysa bu karaciğerde bir problemin olduğunun göstergesi olabilir. Köpeklerimizin ağız kokusundaki değişiklikler bize onların sağlık durumları hakkında ciddi bilgiler vermektedir. Her köpek sahibinin sık sık köpeğinin nefesini kontrol etmesi, ağız ve diş sağlığını düzenli olarak takip etmesi ve değişik karakterli koku durumlarında veteriner hekimine başvurması gerekmektedir.

Yazının Devamını Oku

Köpek sahibi olanların iyileştirme beklentileri

14 Şubat 2024
İstatistiklere göre ülkemizde özellikle büyükşehirlerde köpek sahibi olanların sayısı her geçen gün ciddi oranda artmakta.

Bu sayının artışı bazı düzenleme ve iyileştirilme ihtiyaçlarını da doğurmuştur. Köpekler ve köpek sahipleri için şartların daha işlevsel ve konforlu hale getirilmesi gerekmektedir.

-Köpek parklarının yetersizliği; kent yaşantısında köpeklerimiz tasma ve kayış eşliğinde gezmek zorundalar. Onların da zaman zaman serbest ve özgürce koşmaları köpek sahiplerinin ve köpeklerin sosyalleşebilmeleri için köpek parklarının sayısının arttırılmasına ihtiyaç vardır.

-Toplu taşıma araçlarının kullanılması; şehir içi ve şehirler arası seyahat etmek isteyen köpek sahiplerinin köpekleriyle birlikte hareket edebilmelerine ve toplu taşıma araçlarının tabii ki kuralına uygun olarak daha fonksiyonel kullanabilmelerine yönelik iyileştirme çalışmalarına ihtiyaç vardır.

-Kontrolsüz köpek üretilmesinin önüne geçilmesi ve üretim için verilen ruhsatın şartlarının ağırlaştırılması ve merdiven altı üretimin engellenmesi.

-Market, alışveriş merkezi gibi sosyal alanlara köpek sahiplerinin kurallara uymak kaydıyla girişlerinin sağlanması.

-Mahallelerimizde bizlere komşu yaşayan sokaktaki dostlarımızın ihtiyaçlarının karşılanması ve şartlarının düzenlenmesi.

Yazının Devamını Oku